Değişen ve gelişen teknolojiler ile beraber her geçen gün iletişim için kullandığımız araçların başında gelen e-posta trafiğinin sayısı ve boyutu inanılmaz bir şekilde artmaktadır.
Bunu aşağıdaki görselden çok rahat bir şekilde görebilirsiniz.
Gelişen teknoloji ile beraber sadece mail sayısı değil mail içeriklerinde paylaştığımız görseller, ofis dosyaları veya diğer eklerinde boyutları ciddi büyümüş durumda.
Böyle bir ortamda sistem yöneticileri için en kritik soru kotaların nasıl yapılandırılması gerektiğidir. Tabi ki her şirket iş ihtiyacı farklı olduğu için buradan rakam belirtmek doğru değildir. Kimi şirketler çok iyi bir arşivleme sistemi kurduğu için kullanıcı kotasını 1GB yapar ancak üstündeki tüm veri arşivlenmiş olduğu için kullanıcı 1GB üstündeki verilerine de aynı posta kutusundan erişir. Ancak arşiv sistemi olmayan başka bir şirket 1GB kota koymaya kalkar ve bir bakar ki kullanıcı çalışamaz bir hale gelir. Veya bir tasarımcı için 5GB mail kotası az gelir iken standart bir ofis çalışanı için çok gelir.
Benim bu yazıyı kaleme alma sebebim aslında bunlar değil. Bunlar söylediğim gibi her şirketin ihtiyacına göre belirlemesi gereken bir politika ancak benim gibi danışmanlık yapan insanlar için önemli olan bu mail sistemlerinin sağlıklı çalışması. Bu noktada da iki önemli tavsiyem olacaktır.
Exchange Server sistemlerinde hiç bir kullanıcı için unlimited yani sınırsız kota izni vermeyin.
Exchange Server sistemlerinde hiç bir veri tabanı için unlimited yani sınırsız kota izni vermeyin.
Dışarıdan veya içeriden gelebilecek bir atak veya beklenmedik sorunlarda artan uyarı, bilgilendirme veya izleme mailleri sizin veri tabanlarınız da veya ilgili posta kutusunda limit olmadığı için diskinizin dolmasına sebebiyet verebilir.
Şirkete özel kotayı istediğiniz gibi hesaplayabilirsiniz ancak her zaman disk boyutunu hesaba katmanız lazım.
basit bir hesap ile toplam kullanıcı sayınız ve ortalama kotanız çarpımı toplam disk alanından en az %10 küçük olmalıdır.