Malum internet aleminin adres defteri DNS’ dir ve aslında biz her adresi ziyaret etmeden önce DNS’ e bir sorgu göndeririz. Çok bilinen bir açıklama olan IP adreslerini aklımızda tutamıyoruz ama isimleri tutuyoruz, bu nedenle DNS Serviside isimleri ip adreslerine çeviren temel bir isim çözümleme servisidir. Buradan yola çıkarak DNS güvenliği son derece önemlidir. Yani bir DNS sunucusuna sorduğumuz sorunun cevabı olan IP adresi gerekten ilgili domain’ e ait olmalıdır. Örneğin www.cozumpark.com adresini sorduğunuz zaman DNS 188.132.200.15 ip adresini döner, sizde buraya bir paket gönderir iletişim sağlarsınız. Eğer DNS istekleri bir şekilde zehirlenir ve 188.132.200.15 yerine x.x.x.x gibi farklı bir ip adresine yönlendirilir ve orada da benzer bir site var ise kullanıcı şifresini o sisteme verecektir. Bundan dolayı güvenli bir internet için DNSSEC kullanılabilir. DNSSEC, kullanıcıları, verilerin belirtilen kaynaktan geldiği ve aktarma sırasında ( yani bir DNS den diğer DNS sunucusuna aktarılırken) değiştirilmediğini doğrular. DNSSEC aynı zamanda bir alan adının (domain) mevcut olmadığını da ispatlayabilir.
Ancak DNSSEC çoğu kez yanlış anlaşılmış bir servistir, DNS Ddos gibi saldırılarda işe yaramaz, DNS aktarımlarında verinin gizliliğini sağlamaz (değiştirilmemesini sağlar), buradaki kritik nokta sorgu ve cevapların güvenilirliğinin sağlanmasıdır.
Kritik soru ise, ben internal bir AD yapısında DNSSEC kullanmalıyı mıyım? Eğer şirket içerisinde network güvenliğinizi iyi sağlayamıyorsanız ve içeriden DNS sorgularına karşı bir atak yapılabileceğini düşünüyorsanı evet kullanabilirsiniz. Bunun için aşağıdaki makaleleri inceleyebilirsiniz.