Başlık korkutucu gelebilir ama gerçekten bu soruyu sadece ben sormuyorum, şirketin CEO’su Satya Nadella’ da aynı kaygıları taşıyor. Bu kaygıların en büyük nedeni aslında OpenAI ile olan iş birliktelikleri. Burada Microsoft bence çok akıllıca bir hamle yaparak tabiri caiz ise bu şirkete ilk çöken büyük şirketlerden birisi oldu. Aynı Apple gibi yok efendim ben kendi yapay zekamı geliştiririm deyip ne yazık ki hala oraya ciddi bir şey koyamama başarısızlığını yaşamadı. Özetle buradaki hızlı gelişim faktörünü çok iyi analiz etti, işinde uzman olan insanlar ile bir barter yaptı, özetle sen dili geliştir ben sana kaynak vereyim dedi. İşler çok güzel başladı, çünkü o dönem bizde müşterilerimize copilot anlatırken aslında arkada chatGPT kullanıyor dediğimizde herkesin yüzü gülüyordu. Çünkü ister istemez son kullanıcı olarak iyi kötü pek çok kişi GPT’ yi tecrübe etmiş ama copilot onlar için yeni bir üründü. Ayrıca OpenAI’ dan alamayacakları müşteri verilerinin gizliliği, LLM dil modellerinin eğitimi için kullanılmama garantisi, tenant bazlı güvenlik ve ayrım gibi konulardan dolayı Microsoft copilot ile hızlı bir yükseliş gösterdi. Ancak copilot ve copilot studio bildiğiniz gibi paket bir program gibi çalıştığı ve özellikle en büyük gücünün yine sizlerin kurumsal veri ve dataları ile çalışanlara asistanlık yapması noktasında olmasından sebep farklı dikey AI alanlarında pek çok farklı üretici ve ürün geliştirilmeye başlandı. İşte tam bu noktada işler biraz karıştı. Evet Microsoft çok hızlı başladı, bir yandan kendi yapay zeka araçlarını geliştirmeye devam etti ancak OpenAI’ ın artan alt yapı ihtiyaçlarına karşın kar amacı gütmeyen bir şirket olması nedeni ile yeni ortaklıklara ihtiyaç duymaya başladı. Hatta yakın zamanda Oracle ile olan ortaklığı sayesinde oracle hisseleri inanılmaz fırladı ( yatırım tavsiyesi değildir!). Çünkü Microsoft bir yerden sonra verdiği kaynakları sınırlamak zorunda ancak OpenAI ise chatGPT 5 ve sonrası için sürekli artan bir kaynak ihtiyacına sahip. İşte tam bu noktada her iki şirket’ de kendini kurtarmak için alternatif çözümlere sarıldı.

Özetle Microsoft ile OpenAI arasındaki ilişki de yeni bir sınavdan geçiyor. OpenAI daha fazla yatırım ve donanım kapasitesi talep ediyor. İki şirket geçtiğimiz günlerde bağlayıcı olmayan bir mutabakat metni imzaladı. Taraflar hâlen yeni anlaşmanın şartlarını kesinleştirmeye çalışıyor. Bu süreçte Microsoft’un hem kendi teknolojilerini geliştirmesi hem de OpenAI ile iş birliğini sürdürebilmesi için dikkatli adımlar atması gerekiyor.

Bir diğer sorun ise şirket içi huzursuzluk. Eve çok ilginç gelecek ama bu kadar yapay zeka liderliğine oynayan bir şirketin verimlilik adı altında pek çok kişiyi işten çıkarması mevcut personellerin moralini bozmuş ve gelecek kaygısı oluşturmuş.

Gelelim rekabete, kıran kırana bir rekabet var, şu anda en güncel Gartner verisi aşağıdaki gibi;

Microsoft, yapay zekâ alanında liderlik mücadelesine büyük kaynak aktarıyor. Şirket, bu yıl içinde veri merkezlerini güçlendirmek için 80 milyar dolarlık bütçe ayırdı. Bu rakam Google ve Meta gibi rakiplerin ayırdığı kaynakların oldukça üzerinde. Nadella’nın önceliği, yapay zekâ destekli ürünlerde güçlü bir konum elde etmek. Elon Musk’ın “Macrohard” adını verdiği yeni projesiyle Microsoft’a göndermeler yapması ise şirket üzerindeki baskıyı artırdı.

Microsoft’un önümüzdeki yıllardaki başarısı, yapay zekâ stratejisinin ne kadar doğru şekillendirileceğine bağlı olacak. Şirket, veri merkezlerinden yazılım çözümlerine kadar pek çok alanda yeni ürünler geliştirmeyi hedefliyor. Nadella’ya göre Microsoft’un değerini koruması geçmişteki başarılarına değil, geleceğe odaklanan hamlelerine bağlı olacak.

Published On: 21 Eylül 2025 / Categories: Yapay Zeka / 3,5 min read /

Bilgiyi Paylaşın!